Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu için Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün boyunca 13 bilimsel deneye imza atacak Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, ilk canlı bağlantısını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milli Uzay Programımız kapsamında gerçekleştirdiğin bu kritik görevle çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimize ilham kaynağı oldun.” dedi.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında, Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, bu önemli ve anlamlı görevde ülkemi temsil etmenin ve bayrağımızı Uluslararası Uzay İstasyonunda taşımanın gururunu yaşıyorum.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile video konferans yöntemiyle görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Alper Gezeravcı’nın görüşme esnasında geçen diyalog şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Alper hayırlı görevler, ülkemiz tarihinde bu önemli görev ve vazifeyi yerine getirmek için çıktığın yolda sana başarılar diliyorum. Milli Uzay Programımız kapsamında gerçekleştirdiğin bu kritik görevle çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimize ilham kaynağı oldun. İnsanlı İlk Uzay Misyonumuzun; Fergani, Ali Kuşçu, Cezeri gibi ilim yolcularının mirasını bir adım öteye taşıyacağına inanıyorum. Senin seyahatinle birlikte uzay çalışmalarında da artık yeni bir dönemin kapısını araladık. Nasılsın? Her şey yolunda mı?
Alper Gezeravcı: Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle sizi, devletimizin güçlü iradesi ve kararlılığıyla başlatılan insanlı ilk uzay görevimizi yerine getirmek için bulunduğum Uluslararası Uzay İstasyonundan, saygıyla selamlıyorum. Çok şükür gayet iyiyim. Göklerdeki istikbalimizin teminatı olan liderlik vizyonunuzun bir parçası olarak Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nda görev almaktan mutluluk duyuyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılında, Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, bu önemli ve anlamlı görevde ülkemi temsil etmenin ve bayrağımızı Uluslararası Uzay İstasyonunda taşımanın gururunu yaşıyorum. Yıllarca uzayı başka milletlere ait olan bir rüya olarak kabul edip, hayal dahi etmekten çekinen ben de dahil nice Türk gencine ve gelecek nesillerimize bu hayali gerçek haline getirerek hediye ettiniz. Kendimize olan öz güvenimizi ayağa kaldırmamıza ve pekiştirmemize imkan tanıdınız. Bunun için size minnettarım Sayın Cumhurbaşkanım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Orada bulunmandan bizler de kıvanç duyuyoruz. Uluslararası Uzay İstasyonundaki görevinin hangi aşamasındasın?
Alper Gezeravcı: Sayın Cumhurbaşkanım öncelikle yerçekimsiz ortamda bulunmak hakikaten çok farklı bir deneyim. 8 ayı süren çok yoğun bir eğitim ve titiz bir planlamanın ardından, Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaşır ulaşmaz görevime bu detaylı plana uygun şekilde başladım.
Bu faaliyetlerin ilk adımı, Türk Astronot ve Bilim Misyonumuzun en önemli kısmını teşkil eden bilimsel deneylerimizi, hassas şartlarda, istasyondaki yerlerine aktarmaktı. Deney düzeneklerimizi, uzay istasyonuna olan uçuşu gerçekleştirdiğimiz Dragon Kapsülünden, istasyon içerisindeki deney öncesi muhafaza konumlarına naklederek, bu önemli ilk adımı tamamladım.
Bunun ardından da bahsettiğim planlı takvim dahilinde, deneylerimize başladım. Buradaki görevim boyunca, tüm bu deneyleri tamamlayıp, sonuçlarını, beraberimde ülkemize getirmek üzere, kayıt altına alacağım. Buradaki ortamın, dünyadan en önemli farkı; yerçekiminin yokluğu diyebilirim. Mikro-yerçekiminde, istasyonun içinde, havada, kuş misali özgürce hareket edebiliyoruz. Tabi caizse kanatsız uçabiliyoruz. Uzay istasyonundaki bu ortama, hızlı şekilde uyum sağladım, daha Dragon Kapsülü içindeyken, fırlatmanın hemen ardından. Buradaki çalışmalarıma hedeflediğimiz gibi başladım ve üçüncü gün itibarıyla planlandığı gibi herhangi bir aksaklık olmadan tüm faaliyetlerimi yürütüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Hava Kuvvetlerimizin yetiştirdiği bir pilot olarak bu görev için en uygun aday sendin. Fakat bu kez pilot olarak çıktığın irtifadan çok daha öteye geçtin. Eminim, zorlu bir yolculuk tecrübesi yaşadın.
Alper Gezeravcı: Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle, yolculuğun ilk kısmının amacı; dünyanın yerçekimine maruz kaldığımız alt atmosfer bölümünü aşarak uzaya ulaşmaktı. Bu kısım yaklaşık 10 dakika sürdü. Yolculuğumuzun en riskli ve fiziksel olarak zorlayıcı kısmı buydu. Ardından, yaklaşık 200 km’lik yörüngede dünya çevresinde tur atarak, Uluslararası Uzay İstasyonu ile buluşmayı planladığımız zamana uygun şekilde hız ve irtifa ayarlamalarını gerçekleştirmeye başladık. Sonrasında istasyonun bulunduğu yörüngeye çıkıp, hassas manevralarla istasyona kenetlenmeyi gerçekleştirdik. Fırlatmanın ilk 10 dakikasında çok hızlı geçen bölümden sonra, dünya yörüngesindeki turumuz yaklaşık 36 saat sürdü.
Fırlatma öncesinde, uzman ekipler tarafından, hava koşullarına, roketin ve kapsülün teknik durumuna dair sürekli takip ve kontroller yapıldı. Mevcut plan sürekli gözden geçirildi. Geçmiş kariyerinde havacılık eğitimine, birikimine sahip, eğitimli ve deneyimli bir ekip olarak, her aşamada birbirimize sürekli destek verdik ve süreci yürüten uzmanlara güvenimiz tamdı. Herhangi bir anormalliğe karşı her zaman hazırlıklıydık. Ancak, sonuçta fırlatma süreci sorunsuz şekilde ilerledi ve planladığımız şekilde Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaştık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şu an dünyadan yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta, yerçekimsiz ortamdasın. Bu durum seni nasıl etkiliyor?
Alper Gezeravcı: Sayın Cumhurbaşkanım, sizin de ifade ettiğiniz gibi ISS’teki ortamı, dünyadakinden ayıran en önemli fark yerçekiminin mikro düzeyde oluşu ve hissettiğimiz etkilerin birçoğu da buna bağlı. Vücudumuzda, uzaya çıktığımız ilk andan itibaren, Dragon Kapsülünün içinde bazı belirgin değişiklikleri hemen hissetmeye başladık. Dolaşım, kas ve iskelet sistemim başta olmak üzere, tüm bedenimde bu değişiklikleri hali hazırda da gözlemleyebiliyorum.
Örneğin, burada, normalde, tüm vücuduma dağılması gereken sıvılar, yer çekimi olmadığı için vücudumun üst kısımlarına doğru birikiyor. Yüz çehrem bu nedenle dünyada olduğundan daha şişkin görünüyor. Yine vücut sıvılarındaki basıncın değişimi nedeniyle, bazı görme sorunları ve bağışıklık sistemi zayıflıkları oluşabiliyor. Çok şükür, şu ana kadar ben de bunlara ilişkin hiçbir emare yok, hiçbir problem yaşamadım.
Normalde vücut ağırlığımı taşıyan iskelet ve kas sistemim, burada aynı yükü hissetmiyor. Bu da kemik yoğunluğumun ve kas kütlemin burada zaman içinde azalmasına neden oluyor. Bu etkiyi azaltmak için, özel egzersiz programları uyguluyorum. Ben şu an için bunu fazla hissetmesem de daha üçüncü günümüz, uzun süreli uzay görevlerinde bu durum çok daha fazla hissediliyor ve önemli hale geliyor.
Bilim insanları, bu bahsettiğim etkileri ve daha pek çoğunu anlamak ve bunlara karşı önlemler geliştirmek için sürekli araştırmalar yürütüyorlar. Hatta, ben de Türk bilim insanlarının bu konudaki çalışmalarına katkıda bulunmak için burada bazı deneyler yürütüyor ve veriler topluyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlı İlk Uzay Misyonumuzun bir Bilim Misyonu olması bizim için çok değerli. Böylelikle, bilim literatürüne önemli katkılar sağlayacak çalışmalara Türk Bilim İnsanları imza atmış olacak. Fizikten kimyaya, biyolojiden malzeme bilimine orada çok farklı alanlarda gerçekleştireceğin deneylerin başarıyla tamamlanmasını ümit ediyorum.
Alper Gezeravcı: Bizim deneylerimiz sizin de bahsettiğiniz gibi, insan sağlığı, biyoloji-biyoteknoloji, malzeme bilimleri ve fizik alanlarında, farklı disiplinlerde araştırma konularını kapsıyor.
Mesela, TÜBİTAK bünyesinde hazırlanan gMetal deneyimizde; kimyasal tepkimesiz koşullarda katı parçacıklar ile akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yerçekiminin etkisini araştıracağız. Savunma sanayimizde çok önemli çalışmalarımızdan bir tanesi.
TÜBİTAK UZAY Enstitümüz tarafından, ilerleyen günlerde gerçekleştirilmek üzere, tasarlanan MİYOKA deneyimizde ise, Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve ilk defa uzayda uygulanacak bir elektronik kart üretimi teknolojisi test edilecek.
Rasat, Göktürk-2, İmece ve Türksat-6A uydularımızın kartları tasarlanıp üretilirken edinilen tecrübelerden ortaya çıkan bu özgün tekniğin, Milli Uzay Programında yer alan uzay projelerine, özellikle de Ay Araştırma Projesine paha biçilmez katkılar sağlamasını umuyoruz.
UZMAN deneyimiz ile kapalı sistemler için yaşam destek ünitesi geliştirmeyi hedefliyoruz bu deneyimiz ESA’ya ait Columbus modülünde devam ediyor.
UYNA deneyi ile yüksek sıcaklık ve mekanik aşınmalara dayanıklı yüksek ve orta entropili alaşım deneyimizi JAXA modülünde gerçekleştireceğiz.
Diğer taraftan, tıp alanında, uzay ortamının insan sağlığı üzerindeki etkilerini incelediğimiz bir deneyimiz var. Bu deneyde radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücrelere etkisi incelenecek. Ayrıca, yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkileri araştırılacak.
Bu etkilerin tespit edilebilmesi için ilk önce dünyadayken kan örneklerim alındı. Şu anda da uzayda kan örneklerim alınmaya devam ediyor. Görev sonunda dünyaya inişimizi takiben de yine kan örneği vereceğim.
Deneylerimiz arasında uzay bilimine ilgi duyan genç öğrenci kardeşlerimizin çalışmalarına özellikle yer verildi. Bu da sizin liderliğinizde devletimizin gençlere verdiği önemin çok güzel sembollerinden bir tanesi. Çünkü onları geleceğin bilim insanları olarak görüyoruz. Örneğin, Muş Bilim ve Sanat Merkezi’nden öğrenci kardeşlerimizin, değerli öğretmenlerimizle birlikte sunmuş olduğu PRANET deneyinde propolisin, mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisini araştıracağız.
Tüm çalışmalarımdan elde ettiğim veriler, analiz ve değerlendirme için bilim insanlarımıza ulaştırılacak Sayın Cumhurbaşkanım. Sonrasında da bu veriler değerlendirilerek, ülkemizin uzayda yürütülen ilk bilimsel araştırmalarının sonuçları elde edilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Alper, orada farklı ülkelerden gelen astronotlarla da birliktesin. Onlara da Türkiye’den selamlarımızı özellikle ilet. Biz uzay alanında uluslararası iş birliklerimizi güçlendirirken, yürüttüğümüz çalışmalarla yeni teknolojilere öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Bu yönüyle de Uluslararası Uzay İstasyonunda gerçekleştirdiğin misyon çok önemli, çok kıymetli.
Alper Gezeravcı: Sayın Cumhurbaşkanım, selamınızı buradaki bütün ekip arkadaşlarıma iletiyor olacağım. Ekip arkadaşlarımın ve hali hazırda Uluslararası Uzay İstasyonu’nda göreve devam eden 7 kişilik görev ekibinin selamlarını size iletiyorum buradan. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda diğer ülkelerden gelen astronotlarla etkileşim içerisinde bulunmak büyük bir ayrıcalık ve öğrenme fırsatı. Bu deneyimler, aynı zamanda uluslararası iş birliğinin de gücünü vurguluyor.
Gözlemlerime dayanarak, bu tür araştırmaların ülkemizin endüstriyel ve ekonomik gelişimine önemli katkılarda bulunabileceğine inanıyorum. Öncelikle uzay araştırmaları, uzun yıllardır, yeni teknolojilerin geliştirilmesine öncülük ediyor.
Bu şekilde ortaya çıkmış birçok teknoloji artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Küresel navigasyon, haberleşme ve gezegenimizdeki değişimleri izleme konusunda bu teknolojilere başvuruyoruz.
Bu teknolojik ilerlemeler, uzay sektörüyle sınırlı kalmıyor, diğer sektörlere de yayılıyor. Örneğin, uzaktan algılama teknolojileri dünya üzerindeki kaynaktan izleme ve yönetme konusunda önemli bir rol oynuyor. Tarım, enerji ve çevre yönetimi gibi sektörlerde bu teknolojiler kullanılarak, giderek artan ekonomik faydalar elde ediliyor. Ülkemizde de bu böyle. Milli uydularımız diğer sektörlerin de güçlenmesine destek oluyor hali hazırda.
Diğer yandan, uzay araştırmaları, genç nesillerin bilim ve teknolojiye olan ilgisini de artırıyor ve ülkemizdeki eğitimi destekliyor. Bu da gelecekte, bu alandaki yetişmiş insan kaynağımızın artmasını ve inovasyonu daha da teşvik edecektir.
Son olarak, uzay araştırmaları, geniş kapsamlı uluslararası iş birliği için de bir müthiş platform sunuyor. Bu şekilde ülkemizin, diğer ülkelerle arasındaki ekonomik ve endüstriyel alanlardaki iş birliğini geliştirmesine de katkı sağlanıyor. Tüm bu bahsettiğim nedenlerle, uzay alanına yapılan yatırımların çok önemli uzun vadeli getirileri olacağına inanıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Alper, bu görevle birlikte çocuklarımızın ve gençlerimizin uzaya olan merakları daha da artacak. Belki pek çok evladımız bu alana yönelecek, senin izinden gidecek. Zaten şimdiden de başladılar. Sen ilk astronotumuz oldun; ama tabii ki son olmayacaksın. Artık Türkiye’de insanlı uzay görevi gerçekleştiren sayılı ülkeler arasında yerini aldı. İnşallah bu yolculuğumuz güçlenerek devam edecektir.
Alper Gezeravcı: Sayın Cumhurbaşkanım, sizinle, gelecek nesillere ilham kaynağı olacak bu görevim sırasında, Uluslararası Uzay İstasyonundan, bağlantı kurabilmek benim için büyük bir onur ve mutluluk kaynağı oldu. Kendi uydularını yıllardır, milli imkanları ile üreten bir milletin evladı olarak, uzay faaliyetleri alanında bir sonraki adımı, milletim adına, gerçekleştirdiğimin farkındayım.
Millet olarak kendimize olan güvenimizi daha da sağlamlaştıracak bu tarihi görev konusunda ortaya koyduğunuz güçlü irade için size minnettarım. Ayrıca, yüce milletimiz ve devletimizin imkanları ile gerçekleştirdiğimiz bu görev sırasında bana desteğini sunan, dualarını esirgemeyen kadirşinas milletimize de şükranlarımı sunuyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Alper, sana özellikle başarılar diliyorum. Görevini tamamlayıp, inşallah yeryüzüne sağ salim, iftiharla taşıdığın ay-yıldızlı bayrağımızla birlikte dönmeni temenni ediyorum. Sağlıcakla kal, Allah’a emanet ol.
Alper Gezeravcı: Sağ olun Sayın Cumhurbaşkanım, inşallah görevimi başarıyla tamamlayıp, sizinle buluşmak ve emanet ettiğiniz al bayrağımızı teslim etmek için sabırsızlanıyorum. Allah’a ısmarladık.
Bakan Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilk Türk astronot Alper Gezeravcı ile görev arkadaşları astronotlar Michael López-Alegría, Walter Villadei ve Marcus Wandt’ın uzay kapsülü içinden çektikleri ve imzaladıkları fotoğrafı takdim etti.